12 Haziran 2010 Cumartesi

Rome


Rome, son dönemlerde ön plana çıkan martial industrial/neofolk camiasının ön plandaki isimlerinden. Siz, içi dışı indie olmuş hıyarağaları martial industrial deyince bön bön bakacağınızdan, ufak da bir tanım ekleyelim; martial industrial müzik, 70lerin-80lerin endüstriyel müziğinden, yirminci yüzyıl askeri marşlarından, klasik müzikten, neofolktan ve ideolojik olarak on dokuzuncu ve yirminci yüzyılın o hepimizin çocukluktan beri göğsünü kabartan romantizminden etkilenen bir akım. Bunu, genelde NSBM'de (Nasyonel sosyalist black metal) icra edildiği "Bir Türk dünyaya bedeldir." tarzı geyiklerin aksine, martial industrial grupları bunu genelde hem daha gerçekçi, hem de daha romantik bir yaklaşımla ve daha evrensel olarak ele alıyorlar, bu yüzden pek bir tatlı oluyor. Yani, Rome dinlerken, Fransızca-İngilizce ve Almanca olarak 2. Dünya Savaşı'na atıfta bulunan konuşmalar, askeri marşlar, yoğun bir kayıp ve boşluk hissedeceksiniz, sanırım.

Yineliyorum, özgün bir müzik tarzı içerisinde özgün bir grup. Eşşeklik etmeyin.

Son söz: Beirut'u sikeyim.

Neue Erinnerung

Like Lovers

The Orchards

Clocks

A Burden of Flowers

Reversion

Das Unbedingte

Mourir a'Madrid

3 yorum:

  1. Martial industrial ya da neofolk'u sanırım ona karşı olanların sözleriyle basit bir şekilde tanımlamışsınız. Maalesef tipine bakınca anlaşılacak tarzlar değil bunlar daha ziyade kafa isteyen ve daha çok 'avrupa merkezci, elit, avangard ve muhalif...' diyebileceğimiz tarzda müzikler bunlar. Bu müziği yapan pek çok grup var ve belli bir ideolojinin müziği olmaktan uzak, güncel politik konularla 'pek' alakası olmayan ve daha farklı idealleri olan, ama avrupada yükselen milliyetçi akım, nazizm, beyaz ırkçılık ile çoğunlukla karıştırılan onlar tarafından da mağdur edilen ama o çevrelerin bazıları tarafından da sevilen müzik tarzları bunlar. Dinleyici kitlesi de politik ideoloji ve de fikir açısından çeşitlilik arz etmekle birlikte, bu muzik genel olarak 'bakan kişiye göre' anlam buluyor. Grupların içinde az ve vasat düzeyde nazi, islam-karşıtı gruplar olsa da(ki bunlar giderek daha az itibar görüyor) bariz avrupa yeni sağı, ve sol diyebileceğimiz türden olanların yanı sıra sadece içinde romantik ve duygusal öğeler barındıran gothic scene'in Pagan ve Neoklasik temalarıyla flört eden gruplar da var, ve bu gruplar da oldukça popüler. Altını çizerek söylemek isterim ki; Neofolk/Martial Industrial için genel tanımlamalar yapıp yeni gelen, dışarıdan bakan insanları ürkütmek yerine grupların röportajlarını, kimlerden nelerden etkilendiğini okursanız neler demek istediklerini az çok
    anlarsınız...Hepsinden önemlisi de Türkiye'de bilinmeyen bu müziği üreten sanatçıların da Türkiye'ye oldukça uzak olduğunu düşünürsek bence bu müzikleri dinlemek ve paylaşmak oldukça güzel ve enteresan yanlız tanıtırken oldukça dikkatli olmamızın gerekliliği bir kez daha ortaya çıkıyor. Kolay gelsin. (Bilge)

    Not: Bu arada Rome'un industrial, martial industrial, ya da neofolk etiketini haketmediğini ve sadece kaliteli bir pop müzik olduğunu söyleyen o kadar çok insan var ki...

    YanıtlaSil